Özet
Teorisini cinsellik üzerine kurduğu düşünüldüğünde, cinsel işlevin ihtiyacını karşılayan strap-on’dan (protez) psikanaliz literatüründe çok az bahsedilmiş olması şaşırtıcıdır. Strap-on bir bakıma göz ardı edilmemiş olsaydı, proteze dönüştürme/dönüşebilme durumunun psikoseksüel işlevin bir biçimi olduğu kolaylıkla görülebilirdi. Uzuv eksikliğini gidermenin ötesinde, özellikle de psikoseksüel işlevde edindiği kaotik yerin ayrıntılarıyla ortaya konması, protez bahsinin psikanaliz kuramı ve pratiğindeki önemini görmemizi sağlayabilir. Protezi bir fallus imgesi olarak, somut işlevi dışında, psikoseksüel süreçte genital organ işlevinde kullanışlı hale getirme becerisi olarak anlayabiliriz. ’Strap-on Anne’ kavramı, yani oral simbiyotik dönemde fallik imgenin göz ardı edilmesi konusu, Freud’un Schreber vakası üzerinden geliştirildi. Kuramcıların psikanaliz metinlerini okuma sürecinde bir savunma olarak ‘simbiyöz hürmeti’ edinmiş olabilecekleri düşünüldü. Bu, terapi sürecinde ortaya çıkan maternal bakım talebinin nevrotik kökeninin analist tarafından göz ardı edilmesine benzetilebilir. Strapon Anne ve özellikle protez fallus kavramından hareketle dolaylı olarak ego-self ilişkisi, sonuçta kapsamlı olarak cinsiyetin belirlenmesi ve cinselliğin kaotik işlevi üzerinde duruldu.