Edebiyatta Roman Estetiğinin Temeli Olarak Rüya: Çimen Günay-Erkol

Edebiyatta Roman Estetiğinin Temeli Olarak Rüya

Edebiyatta Roman Estetiğinin Temeli Olarak Rüya: Çimen Günay-Erkol

ODTÜ’de maden mühendisliği ve Bilkent’te Türk edebiyatı eğitimini tamamlayan ve 1971 darbesini konu edinen romanlar üzerine olan araştırmasıyla 2008 yılında Leiden Üniversitesi Edebiyat Çalışmaları Bölümü’nden doktora derecesini alan Doç. Dr. Çimen Günay-Erkol, dil ve edebiyat alanında çalışmaktadır. Araştırmaları travma, politik çatışma ve çatışma sonrasının edebiyattaki temsilleri, edebiyatta erkeklik/kadınlık normları ve toplumsal cinsiyet hiyerarşileri gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. Yürüttüğü güncel araştırma, toplumsal cinsiyet temelli hak ve özgürlük arayışlarının Türkiye’de karşılaştığı “geri tepme” üzerinedir ve erkek hakları temelli örgütlenmeleri odağa almaktadır. Kuruluşundan beri Eleştirel Erkeklik Çalışmaları İnisiyatifi (EEİİ) üyesi olan ve bu inisiyatifle birlikte eğitim ve atölyeler tasarlayan Günay-Erkol, Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesidir.

Edebiyatta Roman Estetiğinin Temeli Olarak Rüya

Peter Brooks, Reading for the Plot kitabında, rüya çözümlemelerinin öneminin altını çizerken, bu çözümlemelerin bir metnin saklı olay örgüsünü açığa çıkarttığını ifade eder. Ben bu konuşmada, rüyaları ve dolayısıyla rüya çözümleme pratiğini bu açığa çıkartma çabasını da gözeterek, bir roman estetiği tartışması içinden ele alacağım. Önce Türkiye tarihinden, eski ve çağdaş edebiyattan örneklerle metinlerde rüyanın nasıl kullanıldığını genel bir bakış açısı vermek üzere çerçeveleyecek, daha sonra daha yakın inceleme yapmak amacıyla, Leyla Erbil, Latife Tekin ve Ayfer Tunç gibi çağdaş kadın yazarların metinlerine odaklanacağım. Kadınların metinlerinde rüyaların nasıl bir roman estetiği oluşturduğu sorusuna bireysel/kolektif bilinçdışının edebiyattaki farklı kullanımları ile cevap arayacağım.

Peter Brooks, Reading for the Plot: Design and Intention in Narrative. Harvard UP, 1992.

Tekrarlayan Rüyalar ve Düş Naveli Üzerine:  Müge Arslan Çelik

Tekrarlayan Rüyalar ve Düş Naveli Üzerine:  Müge Arslan Çelik

Tekrarlayan Rüyalar ve Düş Naveli Üzerine:  Müge Arslan Çelik

Arzunun varsanısal doyumunun bir örneği olan ‘’rüyanın’’, psikanalitik ilişkide, odada analizan tarafından bir nevi uyanıkken de görülebileceğini öne sürebiliriz. Bu durum analistin kendisini self-tasarımı imgesi konumuna sınırlamadığı takdirde, transferansın sağladığı doyum ve analizanın hikayesini oluştururken kullanacağı dil aracılığı ile sahnelenecektir.

Bilinçdışının görünümü olan rüyanın açık ve gizli içerikleri vardır. Tıpkı transferansın ortada görünür olan/açık ve örtük/latent biçimleri olabileceği gibi… Analizanın ‘’iddiasında’’; analistin bir yandan psişesinin kurucu unsurlarından biri olması varsayımı ile bilinç düzeyinde hayatında olan bitenler ile ilgisi olmadığının varsayımı bir arada görülebilecektir. Örtük aktarımın çok yoğun olarak odada çalışılmadan bırakılmasının, uyanık halde görülen rüyaların tekrarlamasına neden olacağı akla getirilebilir. Hastanın ensest arzu-yasak ikilisinden ötürü yansıtma başta olmak üzere savunma mekanizmalarını da barındıran otoerotik iç işleyişi; nonverbal, dolaylı, metaforik olmak durumundadır. O halde nonverbal bırakılan hissiyat tekrar zuhur etmeye yazgılıdır.

Salt cinsel inşa hipotezi analizanın uyanık ve uykudaki tekrarlayan rüyalarından uyanmasının, başka bir deyişle aktarımın tamamlanmasının, belki de düş navelinde hep hissedilen ama bilinmeyenin tanımlanmasıyla mümkün olduğunu iddia etmektedir. Analizanın bilince ulaşmasının yolunun, bastırılmış arzusunun verbal olmasından ve arzusunun kendisi tarafından hold edilebilecek “latent-eşcinsel imge çalışması” yaptırılması ile sağlanabileceğini ileri sürmektedir.

 

 

 

 

 

Rüya Çalışması, Endo-aktivite, Sound ve İmge: Uğraş Erman Uzun

Rüya Çalışması, Endo-aktivite, Sound ve İmge: Uğraş Erman Uzun

Rüya Çalışması, Endo-aktivite, Sound ve İmge: Uğraş Erman Uzun

Freud rüyaların yorumlanmasını bilinçdışına açılan “kral yolu” olduğu betimlemesi ile, psikanaliz içerisinde çok önemli bir yere yerleştirir. Rüyada simgeler aracılığıyla anımsanan bastırılmış anıların bilinçdışı içeriğini içsel düşlemler kadar tarihsel hakikatin yani hikayenin de oluşturduğunu ileri sürer. Rüyaya özgü tanımlanmış işlemlerden geçerek sansürlenmiş bu bilinçdışı içerik, analiz sürecinde rüya yorumlaması ile bilince getirilebilir. Klasik psikanalitik rüya çalışması, anımsamanın bir yolu olarak ele alındığında, regresyon talebi gibi de görülebilir. Geçmişi anımsamanın ve anımsananın bilinçdışı içeriğinin yorumlandığı ve onaylandığı hasta-analist buluşmasının, endo-aktivitenin non verbal doğası sonucu, örtük bir aktarım-karşı aktarım ilişkisine yazgılı olması kaçınılmazdır. Hastanın işleyişine dair ipuçları barındıran bu ilişki, aslında analist için agresyon nesnesi olmaya yazgılı kaderine de ışık tutabilir. Dürtü kuramının biyoloji ile (beden-erojen bölge) kurmaya çalıştığı ilişkinin sonucu olarak analist, bir somutlaşma çabası içerisinde geçmişte olanların ne kadarının “gerçek” ne kadarının “fantezi” olduğunu hesap eden konumuna sürüklenebilir. Bu aslında hastanın nevrotik psişesinin, bir öyküde, bir geçmişte ve bir dinamik ilişkide kurulduğuna dair anlatı talebidir. Psişenin merkezine bahsi geçen somutluk yerine “imge” yerleştirildiğinde zaman ve mekana simetriye olmayan bir ruhsallık anlatısı mümkün görünür. Ruhsallığın cinselliği barındıran imgesinin de zuhur ederken bir “sound” oluşturacağı aşikardır.

Analiz sürecindeki rüyanın, analisti endo-aktivitenin işleyişinin imgesi olarak yerleştirmenin görünümü şeklinde ele alınması, psikanalitik sürece ve tekniğe dair de bir çok anlaşılması zor ya da karmaşık konuyu açıklayabilir.

 

 

 

Rüya Yorumu, Analizde İnşa ve Sembolizasyon Konuşmacı: Dinç Orkun YONTAR

Rüya Yorumu, Analizde İnşa ve Sembolizasyon Konuşmacı: Dinç Orkun YONTAR

Rüya Yorumu, Analizde İnşa ve Sembolizasyon Konuşmacı: Dinç Orkun YONTAR

Rüya Yorumu, Analizde inşa ve Sembolizasyon

Klasik psikanalitik tedavi modeli; analizanın bastırılmış arzuları ile birlikte hatırlanmayan, travmatik olduğu varsayılan anılarının ortaya çıkarılmasını merkeze almaktadır. Böylece tarihsel niteliği olan bir hikaye oluşturulacaktır. Bu amaçla serbest çağrışım tekniği ve divan kullanılmaktadır. Rüyalar; tıpkı semptomlar, espriler, dil sürçmeleri gibi bilinçdışı arzuyu yansıtmakta ve bizatihi doyum sağlamaktadır. Rüyalardaki simgelere odaklanarak rüya yorumu tekniği ile Freud, hikâyenin boşluklarını doldurarak bir anımsama yaratmaya çalışmaktadır. Bu teknikle iç işleyişinin izinin sürülebileceği imgelerden ziyade dışsal, nesnel, nedensel, kronolojik ve somut niteliklerle ortaya çıkacak olan bir tarihsel gerçekliğe ulaşılabileceği öngörülebilir.

Analizde inşa; bastırılmış bilinçdışı arzunun ortaya çıkarılması ve gerçekliği de göz ardı etmeyecek şekilde hikâyenin boşluklarının tamamlanması amacı güdülerek yapılan, analist tarafından yürütülen bir çalışma olarak tarif edilebilir. Salt Cinsel İnşa hipotezi ise analizanın iddiası olan, dışsal ve tarihsel gerçeklikle nitelendirmek istediği ‘’hikâyeyi’’; hastanın arzusunu dışssallaştırmasına ve yansıtmasına hizmet edecek salt fantezik betimleme olarak okumaktadır. Bu perspektiften bakıldığında Sci rüya çalışmasında; zamandışı, mekânsız işleyen latent- eşcinsel psikoseksüelitenin (iç işleyişin) oral, anal, ödipal görünümlerinin bir aradalığını içeren imge çalışması yapılmasının önemli olduğunu ileri sürmektedir.

 

 

1.Freud’a Göre Rüyaların Oluşum Mekanizmaları ve Türleri – İrem İLHAN YÜKRÜK

Freud’a Göre Rüyaların Oluşum Mekanizmaları ve Türleri:  İrem İLHAN YÜKRÜK

Freud rüyaların, bilinçdışı arzuların doğrudan veya dolaylı olarak doyurulmasına aracılık ettiklerini ileri sürmüştür. Her rüya; derinlerde bir zamanlar meme ile yaşanan doyumu başka bir deyişle “yitik cenneti” yeniden kurmaya çalışır ve düşün görünen içeriği ruhsal işleyişin en derin katmanlarına dek uzanan temsillerden oluşmaktadır.

Freud, “görünür düş” kavramını; rüyanın yüzeyinde görünen materyali tanımlamak, “gizli düş düşünceleri” kavramını ise; rüyanın altında yatan ve bilinçdışına gömülmüş olan anlamları ifade etmek için kullanmıştır. Düşlerin görünür içeriğinin “rüya yorumu” ile gizli içeriklerini açığa çıkarmak ve bu gizli içeriklerin nasıl görünür içeriklere dönüştüğünü anlamak, ruhsal çalışma için temel bir gerekliliktir.

Gizli düş düşüncelerinin görünür düşe dönüştüğü süreç “Rüya işlemi” olarak isimlendirilmektedir. Bu proses; bilinçdışı sistemde yer alan süreçlere dair ilk ipuçlarını sağlaması ve onların bilinçli düşüncemizle bildiklerimizden oldukça farklı olduklarını göstermesi açısından psikanaliz tarihinde teorik açıdan aydınlatıcı bir öneme sahiptir.

Altta yatan içerik; rüya görenin bilinçdışına ait olup benimsenmemiş, reddedilmiştir yani bastırılmıştır. Kendisine anlatım yolu bulabilmesi için bastırmanın gevşemesini beklemek zorundadır. Ancak her koşulda zayıflatılmış, değiştirilmiş ve kılık değiştirmiş olan bu içeriğin yorumlama olmaksızın ortaya çıkarılamayacağı öngörülebilir. Yorum; görünür düşten gizli düş düşüncelerine giden yolda önderlik edecektir.

Freud, tüm kitaba yazıt olacak şekilde "Düşlerin Yorumu" kitabında Vergilius’un şiirinden bir atıfta bulunmuş ve şöyle demiştir; “Düşlerin yorumu, aklın bilinçdışı etkinliklerine götüren bir kral yoludur.” Bilinçdışı içeriğe ulaştırmayacak yorumlar, rüya işlemine hizmet etmeye devam edecektir. Bilinçdışı içeriği; yer değiştirme ve yoğunlaştırmalar ile sansürlenen rüya, aynı zamanda anımsamanın da bir yolu olarak tanımlanmaktadır. Anımsama; analistin rüya içeriğine ait simgeleri yorumlaması ile kolaylaştırılır. Simge yorumu ve serbest çağrışım tekniğinin birlikte kullanımı ile anımsamanın, erken dönemlere ait geri döndürülemez bir “primal sahne”ye kadar sürdürülebileceği düşünülmektedir.

 

 

Bir Yaz Gecesi Rüyası, Shakespeare İncelemesi – Hazal ÇELİK

Bir Yaz Gecesi Rüyası, Shakespeare İncelemesi - Hazal ÇELİK

Bir Yaz Gecesi Rüyası

Kadim Bir Soru: Oyun mu, Gerçek mi? Hazal Çelik

Bir Yaz Gecesi Rüyası romantik komedya oyunu; aşk, evlilik, çiftlerin kavuşup kavuşmamaları konularının çevresinde “gerçeklik” meselesini ele almaktadır. Oyunda dış gerçeklik; insan ve arzusu arasına giren bir durum olarak saptanır ancak “çılgınlar, aşıklar ve şairler” aracılığıyla iç gerçekliğin yani öznelliğin dışsal gerçeği biçimlendirebileceğine dair göndermeler de mevcuttur. Metinde insan deneyiminin en öznel hali olarak metaforize edilen ‘’aşkın’’; dış gerçekle çelişkisinin insanın kaçınılmaz trajedisi olduğu sonucuna varılsa da, sanatsal yaratımın ya da “anlayışın” insanın içindeki yıkıcılığı dönüştürme yolu olduğu işaret edilmiştir. Aşkın bir nevi uyanıkken rüya görmek olduğu iması tüm oyun boyunca sürüp gitmektedir. Şairler de benzer biçimde, önce güçlü bir hissiyata kapılan, sonra onun sözcüklerini var eden ve hayal gücünün esiniyle harekete geçen kişiler şeklinde resmedilirler. Lakin çılgın ya da aşıklardan ayrımları da vurgulanır. Sanatçılar hissiyatlarını yaratımlarıyla kapsayabileceklerdir. Yine benzer biçimde işçi-oyuncular kendilerini; kurgularına kaptırmış biçimde, izleyicilerini korkudan bayıltacak denli ürkütücü imgelemektedirler. Bu halleriyle “sıradan insanın” trajikomedisini temsil ederler. Metin boyunca birbirlerinin rezonansları gibi görülebilecek oyun kişileri aracılığıyla, insanın imgeleme kapasitesi yani endo-aktivitesi araştırılmaya ve cinsel imgeler formüle edilerek latent-eşcinsellik psişesine değinilmeye çalışılacaktır.

 

 

 

Oral Simbiyotik Dönemde Fallik İmgenin Göz Ardı Edilmesi: Strap-on Anne

Özet

Teorisini cinsellik üzerine kurduğu düşünüldüğünde, cinsel işlevin ihtiyacını karşılayan strap-on’dan (protez) psikanaliz literatüründe çok az bahsedilmiş olması şaşırtıcıdır. Strap-on bir bakıma göz ardı edilmemiş olsaydı, proteze dönüştürme/dönüşebilme durumunun psikoseksüel işlevin bir biçimi olduğu kolaylıkla görülebilirdi. Uzuv eksikliğini gidermenin ötesinde, özellikle de psikoseksüel işlevde edindiği kaotik yerin ayrıntılarıyla ortaya konması, protez bahsinin psikanaliz kuramı ve pratiğindeki önemini görmemizi sağlayabilir. Protezi bir fallus imgesi olarak, somut işlevi dışında, psikoseksüel süreçte genital organ işlevinde kullanışlı hale getirme becerisi olarak anlayabiliriz. ’Strap-on Anne’ kavramı, yani oral simbiyotik dönemde fallik imgenin göz ardı edilmesi konusu, Freud’un Schreber vakası üzerinden geliştirildi. Kuramcıların psikanaliz metinlerini okuma sürecinde bir savunma olarak ‘simbiyöz hürmeti’ edinmiş olabilecekleri düşünüldü. Bu, terapi sürecinde ortaya çıkan maternal bakım talebinin nevrotik kökeninin analist tarafından göz ardı edilmesine benzetilebilir. Strapon Anne ve özellikle protez fallus kavramından hareketle dolaylı olarak ego-self ilişkisi, sonuçta kapsamlı olarak cinsiyetin belirlenmesi ve cinselliğin kaotik işlevi üzerinde duruldu.

Psikanaliz Çalışmaları Derneği Tüzüğü

Madde 1: Derneğin adı “ Psikanaliz Çalışmaları Derneği ” kısa adı PÇD olup merkezi İstanbul’dadır. Adresi: Kartaltepe Mahallesi Ahu Sokak Hisar Apt. 5/2  34145 Bakırköy/İstanbul

Derneğin Amacı ve Bu Amacı Gerçekleştirmek İçin Dernekçe Sürdürülecek Çalışma Konuları ve Biçimleri ile Faaliyet Alanı

Madde 2: Derneğin amacı: Ruhsallığın araştırılmasında kullanılan bir yöntem, ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir teknik uygulama ve insan bilimlerine yeni bir boyut getiren bilimsel bilgi birikimi olarak psikanalizi tanıtmak, aktarmak, yaymak ve  geliştirmektir.

Madde 3: Dernek, amacını gerçekleştirebilmek için çeşitli bilimsel toplantılar, seminerler, paneller, konferanslar, bilimsel kongreler, sempozyumlar düzenler; dergi, broşür, bülten, kitap yayınlar. Üyelerinin psikanaliz bilgi ve deneyimlerini geliştirmek amacı ile çeşitli etkinlikler ve klinik toplantılar düzenler. Psikanalizin gelişimi için çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde bulunur. Gerektiğinde uluslararası etkinliklerde bulunabilir, yurtdışındaki dernek veya kuruluşlara üye olabilir ve bu kuruluşlarla ortak çalışmalar yapabilir. Dernek, amaçlarını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu geliri temin etmek amacıyla iktisadi, ticari, sanayi mekanizmalarla ruh sağlığı hizmeti veren klinik, poliklinik gibi tıbbi ve ruhsal alana özgün eğitim veren işletmeler kurabilir ve işletebilir. Bu maksatla:

a) Dernek, altı çizilerek belirtilen yeterliliklere haiz;  psikoloji lisansı olan ve klinik psikoloji eğitimine başlamış ve tamamlamayı taahhüt eden ya da tamamlamış klinik psikolog, klinik yüksek lisansına başlamış ve tamamlamayı taahhüt eden ya da tamamlamış tıp hekimi, ve tamamlamayı taahhüt eden psikiyatri asistanı ya da uzmanı üyelerine psikanaliz formasyonu kazandırmak amacıyla:

Ardışık eğitim dönemlerinin her bir aşaması  yeterlilikle belgelenmiş, Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü yıl olmak kaydıyla toplam 4 (dört) ayrı eğitim dönemi sürecinin sonunda; yönergesi Psikanaliz Çalışmaları Derneği tarafından öznel olarak hazırlanmış “Psikanalize Giriş” adlı eğitim kitabı içeriğine bağlı kalarak sürdürülen kesintisiz toplam 4 (dört) yıllık (en az 432 saat) psikanaliz kuramı eğitimi ve ayrıca 3. (üçüncü) yıldan başlayıp formasyonunu tamamlayana kadar devam edecek klinik seminerleri içeren eğitimleri tamamlayarak yeterlilik belgesi edinmiş olmak,

 b) Bahsi geçen 4 (dört) yıllık eğitimin 3. (üçüncü) yılını tamamlamış formasyon öğrencileri en az 2 (iki) yıl süreyle (en az 208 saat ) tüzüğün madde 3’de tanımlanan vasıflara haiz yeni başlayan üyelere kuram eğitmenliği yaparak bu becerinin yeterlilik belgelesi edinmiş olmak,

 c) Bahsi geçen 4 (dört) yıllık süreyle eş zamanlı ya da haricinde İPD (İstanbul Psikanaliz Derneği), Psike İstanbul ya da Psikanaliz Çalışmaları Derneği psikanalistleri aracılığıyla  haftada en az 3 (üç) bireysel görüşme yaparak psikanalitik terapi sürecini tamamlamak, 

 d) Tüzüğün madde 2/c bendine ek olarak Psikanaliz Çalışmaları Derneği psikanalistleriyle en az 1 (bir) yıl (en az 104 saat ) süreyle haftada 2 (iki) kez bireysel görüşme yaparak dernek ekolünün psikanalitik teknik ve pratik deneyiminin aktarılmasını sağlayan bireysel “psikanaliz çalışma’yı” ayrıca tamamlamak,

 e) Bahsi geçen 4 (dört) yıllık eğitim sürecinin 3. (üçüncü) yılından itibaren en az haftada iki kez Psikanaliz Çalışmaları Derneği psikanalistleriyle en az 2 (iki) yıl süreyle (en az 208 saat ) klinik süpervizyon eşliğinde vak’a takibi yeterliliğini belgelemek.

 f) 4 (dört) yıllık kuram eğitimi dönemi içinde ( en az 24 saat) eğitmenleri gözetiminde bir dergide yayınlanacak kriterlere haiz öznel bir psikanaliz konusunu dernek üyeleri ve alan çalışanlarına duyuru yapılarak sunumunu gerçekleştirdiği seminerler düzenlemek.  

 g) Tüzüğün 2/a,b,c ve d maddesine ek olarak, formasyon sürecinin her bir aşamasında eğitmeninin savunmasıyla birlikte tespit edilen “eğitim kurulu” üyeleri karşısında dönem eğitimini belgeleri arşivlenebilecek nitelikte yazılı ve sözlü bir savunma becerisi edindiğini belgelemek.

h) Madde 3 ve 3/a,b,c,d,e,f,g bendlerini karşılayan üyeler Psikanaliz Çalışmaları Derneği tarafından psikanalist katılım belgesi elde etmeye hak kazanırlar.

Madde 4: Dernek, Uluslararası Psikanaliz Birliği’nin herhangi bir topluluğunun üyesi olmasa da, dernek üyelerinin Uluslararası Psikanaliz Birliği’nin temel ilke ve kriterlerine uygun şekilde mesleki ve etik standartları yerine getirmelerini sağlayacak düzenleme ve uygulamaları

oluşturulacak etik kurulunun görüşü ve yönetim kurulunun kararıyla gerçekleştirir.

Derneğin Kurucuları

Madde 5: İstanbul Psikanaliz Çalışmaları Derneğinin kurucuları şunlardır:

1. Ahmet COŞKUN2. Hazal ÇELİK3. Uğraş Erman UZUN4. Müge ARSLAN ÇELİK5. İrem İLHAN YÜKRÜK6. Dinç Orkun YONTAR

Üyelik

Madde 6: Uluslararası psikanaliz geleneğinin kabul ettiği formasyonu tamamlamadan, yalnızca Psikanaliz Çalışmaları Derneği üyesi olmak psikanalist unvanını kullanma hakkı vermez.

Madde 7: Derneğin üyesi olmak doğrudan Uluslararası Psikanaliz Birliği üyesi olma hakkını vermez.

Madde 8: Dernek üyelerinin yükümlülükleri tüzüğe ve diğer yönergelere uygun davranma, aidatlarını düzenli bir şekilde ödeme, Uluslararası Psikanaliz Birliği ve Psikanaliz Çalışmaları Derneği’nin belirlemiş olduğu etik kurallara riayet etmektir.

Madde 9: Derneğin asıl ve onursal olmak üzere iki türlü üyesi vardır. Kurucu üyeler aynı zamanda derneğin asıl üyeleridir.

Üyeliğe Kabul Edilme

Madde 10: Derneğe asıl üye olabilme koşulları:

a) Uluslararası Psikanaliz Birliği geleneğine uygun biçimde Psikanaliz Çalışmaları Derneği’nin psikanaliz formasyonunu tamamlamış olmak ya da formasyon eğitimine başlamaya kabul edilmiş olmak. 

b) Tıp Fakültesi mezunu olmak ve klinik psikoloji eğitimine başlama ve tamamlamış olmayı taahhüt etme  veya tamamlamış olmayı belgelemek,  ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitimine devam ediyor olmak ve ruh sağlığı ve hastalığı alanındaki ihtisası tamamlamayı taahhüt etmek veya tamamlamış olmak, psikoloji lisansla birlikte klinik psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış olma ve taahhüt etme  ya da tamamlamış olduğunu belgelemek ve sonucunda Psikanaliz Çalışmaları Derneği’nin formasyon eğitimini tamamlamış olmak.

c) Mesleki alanda psikanalizi uyguluyor olmak.

d) b ve c maddelerini karşılamış olmaya ek olarak Psikanaliz Çalışmaları Derneği psikanaliz formasyon eğitimi birinci yılına başlamış öğrencilerin asıl üyeliğe başvuruları dernek yönetiminin salt çoğunluğunun oyu ile asıl üye olarak kabul edilir. 

e) Başvuru sırasında dernek kurucu üyeleri olarak tüzükte adı geçen ve madde 2 ve madde 10 vasıflarına haiz psikanaliz formasyon eğitimini tamamlamamamış üyeler doğrudan psikanalist ünvanına sahip olamaz. Her bir kurucu üyenin psikanalist ünvanı edinebilmesi için Psikanaliz Çalışmaları Derneği’nin psikanaliz formasyon eğitimini tüm aşamalarını eksiksiz tamamlayıp belgelenmesi gerekmektedir.

Madde 11: Madde 2 ve madde 10'daki tüm koşulları dolduranlar dernek sekreterliğine yazılı olarak başvururlar. Başvuruyu takiben iki dernek üyesinin teklifi üzerine başvuru, Yönetim Kuruluna iletilir. Yönetim Kurulu, üye adayının durumunu kanun ve tüzüğe uygun bulursa kendisini asıl üyeliğe kabul eder. Bu kararın alınabilmesi için salt çoğunluk aranır. Bu işlemin otuz gün içinde sonuçlandırılması zorunludur.Türk vatandaşı olmayanların derneğimize üye olabilmeleri için Türk vatandaşlarından aranan şartlar dışında Türkiye’de ikamet hakkına da sahip olmaları gerekir. Onursal üyelik için bu koşul aranmaz.

Madde 12: Asıl Üyeler, derneğin örgütsel ve mesleki etkinliklerinde yer alabilirler, tüm organlarına seçilebilirler; Genel Kurula katılıp oy verebilirler.

Madde 13: Derneğin amacına veya çalışmalarına katkıları bulunan gerçek kişiler Yönetim Kurulunun veya dört asıl üyenin teklifi üzerine Genel Kurul kararı ile onursal üyeliğe kabul edilebilirler. Onursal üyelerden aidat alınmaz, seçme ve seçilme hakları yoktur.

Üyelikten ayrılma ve üyelikten çıkarılış

Madde 14: Her üye Yönetim Kuruluna yazılı olarak başvurup üyelikten ayrılma talebinde bulunabilir.

Madde 15: Bir üyenin, Dernekler Kanununa göre, derneklere üye olma hakkını kaybettiğinin saptanması halinde o üyenin kaydı Yönetim Kurulu kararı ile silinir.

Madde 16: Dernek üyeliğinden çıkarılış şartları şunlardır:

a) Psikanalizin kabul edilmiş etik kurallarına ve Etik Kurulu tarafından belirlenmiş etik ilkelere aykırı hareket etmek.

b) Derneğin bilimsel şeref ve haysiyeti ile bağdaşmayan hareketlerde bulunmak.

c) Dernek aidatını iki yıl üst üste ödememek.

Madde 17: Durumları Madde 16 daki şartlara giren üyeler Yönetim Kurulunun teklifi ve Genel Kurul kararı ile üyelikten çıkarılır. Yönetim Kurulunca, hakkında üyelikten çıkarma yönünde karar alınan üye Genel Kurul toplantısına kadar dernek faaliyetlerine katılamaz. Bu durumdaki bir üyeye konunun Genel Kurula sunulacağı Yönetim Kurulunca elektronik posta yoluyla veya iadeli taahhütlü mektupla bildirilir, arzu ederse Genel Kurul toplantısına savunma maksadıyla katılabilir, toplantıya gelmemesi halinde hakkından vazgeçmiş sayılır.

Dernek Organları

Madde 18: Derneğin organları aşağıda gösterilmiştir

a) Genel Kurul

b) Yönetim Kurulu

c) Denetleme Kurulu

d) Etik Kurulu

Genel Kurul

Madde 19: Genel Kurul dernek asıl üyelerinden oluşur. Her üyenin bir oyu vardır. Onursal üyeler, oylamalara katılmaksızın, Genel Kurul toplantılarına ve görüşmelere katılabilirler.

Madde 20: Genel Kurulun olağan toplantısı her yıl Ocak ayında yapılır; seçimli Olağan Genel Kurul toplantısı ise 3 (üç) yılda 1 Ocak ayında yapılır.

Madde 21: Olağanüstü Genel Kurul toplantısı, Yönetim Kurulunun gerek görmesi veya Denetleme Kurulunun veya dernek üyelerinin en az beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde yapılır. Olağanüstü Genel Kurul toplantısında sadece davet gündemi görüşülür.

Madde 22: Genel Kurula davet, Yönetim Kurulunca en az 15 gün önceden elektronik posta ya da üyelere telefon aracılığıyla yapılır. Davetiyede toplantının tarihi, saati, yeri ve gündemi bildirilir.

Madde 23: Genel Kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde ise üçte ikisinin katılımıyla toplanır. Genel Kurulun ilk toplantısında gerekli çoğunluk sağlanamadığı takdirde en geç 60 (altmış) gün içinde ikinci toplantı yapılır. Bu toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.

Madde 24: Genel Kurul toplantısı açıldıktan sonra toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ile başkan vekili ve sekreterler seçilir. Sekreterler, konuşulan gündem maddelerini, alınan kararları, seçim sonuçlarını içeren tutanağı hazırlarlar. Genel Kurulun bitiminde tutanak divan başkanı, yardımcısı ve sekreterler tarafından imzalanır. Genel Kuruldan sonraki en geç bir ay içinde il dernekler müdürlüğüne teslim edilir.

Madde 25: Genel Kurulda gündem maddeleri görüşülür. Ancak toplantıda hazır bulunan üyelerden en az on’da (10) birinin yazılı olarak görüşülmesini istedikleri konunun gündeme alınması zorunludur.

Genel Kurulun Oy kullanma ve Karar Alma Usul ve Şekilleri

Madde 26: Genel kurulda Yönetim, Denetleme ve Etik Kurulu üyelerinin seçimleri gizli oylama ile diğer konulardaki kararlar ise açık olarak oylanır. Gizli oylar, toplantı başkanı tarafından mühürlenmiş kâğıtların veya oy pusulalarının üyeler tarafından gereği yapıldıktan sonra içi boş bir kaba atılması ile toplanan ve oy vermenin bitiminden sonra açık dökümü yapılarak belirlenen oylardır.

Açık oylamada, genel kurul başkanının belirteceği yöntem uygulanır.

Genel Kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Ancak tüzük değişikliği, etik ilkeler yönetmeliği değişikliği ve derneğin feshi kararları, toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir.

Genel Kurulun Görev ve Yetkileri

Madde 27: Aşağıda yazılı hususlar genel kurulca görüşülüp karara bağlanır.

a) Dernek organlarının seçilmesi,

b) Dernek tüzüğünün değiştirilmesi,

c) Yönetim ve Denetleme Kurulları raporlarının görüşülmesi ve Yönetim ve Denetleme Kurullarının ibrası,

d) Yönetim Kurulunca hazırlanan bütçenin görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabul edilmesi,

e) Dernek için gerekli olan taşınmaz malların satın alınması veya mevcut taşınmaz malların satılması hususunda Yönetim Kuruluna yetki verilmesi,

f) Yönetim Kurulunca dernek çalışmaları ile ilgili olarak hazırlanacak yönetmeliklerin incelenmesi, aynen veya değiştirilerek onaylanması,

g) Dernek Yönetim ve Denetleme Kurullarının kamu görevlisi olmayan başkan ve üyelerine verilecek ücret ile her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar ile dernek hizmetleri için görevlendirilecek üyelere verilecek gündelik ve yolluk miktarlarının tespit edilmesi,

h) Derneğin uluslararası faaliyette bulunması, yurt dışındaki dernek ve kuruluşlara üye olarak katılması veya ayrılması,

i) Derneğin fesih edilmesi,

j) Yönetim Kurulunun diğer önerilerinin incelenip karara bağlanması,

k) Mevzuatta Genel Kurulca yapılması belirtilen diğer görevlerin yerine getirilmesi,

Genel Kurul, derneğin en yüksek karar organıdır. Kanunların ve tüzüğün kendisine verdiği bütün yetkileri kullanır.

Genel Kurul, derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.

Genel Kurul, derneğin en yetkili organı olarak derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür ve yetkileri kullanır.

Yönetim Kurulu

Madde 28: Yönetim Kurulu, Genel Kurulca gizli oyla seçilen 5(beş) asıl ve 5(beş) yedek üyeden oluşur. Yönetim Kurulundaki açılan üyeliklere yedekler aldıkları oy sırasına göre davet edilirler.

Madde 29: Yönetim Kurulu, derneğin Genel Kuruldan sonraki yetkili karar ve icra organıdır. Yönetim Kurulu ayda bir defa toplanır, ancak iki toplantı arasındaki süre altmış günü hiçbir şekilde aşamaz. Üst üste üç Yönetim Kurulu toplantısına mazeretsiz olarak katılmayan üye istifa etmiş sayılır. Yönetim Kurulu, başkanın daveti ile her zaman toplanabilir. Yönetim Kurulunda kararlar salt çoğunlukla alınır. Yalnızca derneğe yeni bir üyenin katılması kararı için salt çoğunluk aranır.

Madde 30: Yönetim Kurulu, seçimini takip eden üç gün içinde toplanarak aşağıda gösterildiği gibi iş bölümü yapar.

a) Başkan: Derneği resmi makamlara ve üçüncü kişilere karşı temsil etmek, bilimsel toplantıları, panel ve konferans ve kongreleri yönetmek, Yönetim Kurulu toplantılarına başkanlık etmek.

b) Genel Sekreter: Derneğin yazışmalarını yönetmek, bilimsel toplantıları düzenlemek veya düzenletmek, toplantı tutanaklarının düzenli tutulmasını sağlamak, başkanın bulunmadığı hallerde başkanın görevlerini yerine getirmek.

c) Sayman Üye: Derneğin mali işlerini yürütmek ve kayıtlarını tutmak, derneğin acil ihtiyaçlarını karşılayacak miktardan fazla parasını bir bankaya yatırmak ve bu hesaptan para çekmek.

d) Üye: Kendisine verilen görevleri yürütmek, bilimsel toplantıların tutanaklarını tutmak veya tutulmasını sağlamak, Genel Sekretere ve Sayman Üyeye yardımda bulunmak.

Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri

Madde 31: Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:

a) Derneğin amacının gerçekleştirilmesi için gerekli bütün kararları almak ve çalışmalar yapmak.

b) Genel Kurulca alınan kararları yerine getirmek,

c) Bilimsel Etkinlik gruplarının çalışmalarının gerçekleşmesine ve koordinasyonuna yardımcı olmak.

d) Üyelerle ilgili etik şikâyetleri, etik yönetmelik ve uygulama ile ilgili talepleri Etik Kurulu’na iletmek ve Etik Kurulu tarafından kendisine iletilen raporları sonuca bağlamak.

e) Kanunların ve tüzüğün verdiği yetkileri kullanmak.

Madde 32: Yönetim Kurulu üyeleri konumlarını en fazla arka arkaya iki dönem boyunca altı (6) yıl koruyabilirler. Görev değişikliğinde, yönetimsel devamlılığın bozulmaması için yönetim kurulu üyelerinden 1 ya da 2 kişinin bir sonraki seçimde görevlerini korumaları beklenir.

Denetleme Kurulu

Madde 33: Genel Kurul tarafından iki yıl için seçilen 3(üç) asıl, 3(üç) yedek üyeden oluşur.

Denetleme Kurulunun Görev ve Yetkileri

Madde 34: Denetleme Kurulu, en az yılda bir derneğin hesaplarını ve her türlü yazışmaları ile faaliyetlerini inceleyerek sonucunu bir raporla Yönetim Kuruluna bildirir. Genel Kurul toplandığında da ayrıca bir rapor sunulur.

Madde 35: Denetleme Kurulu, Dernekler Kanunu ve diğer kanunlar ile dernek tüzüğünün verdiği diğer yetkileri kullanır.

Etik Kurulu

Madde 36: Etik Kurulu, Uluslararası Psikanaliz Birliği ve Psikanaliz Çalışmaları Derneği tarafından kabul edilen etik kuralların uygulanmasını gözetmek ve dernek üyeleri hakkında etik ihlallere ilişkin şikâyetleri incelemek ve değerlendirmek; bir ve birden fazla etik ilkenin yorumlanması veya bir ilkenin uygun yürütülmesi ve uygulanmasına olan tavsiye niteliğinde görüş alma taleplerini değerlendirmek üzere kurulmuş, Genel Kurul tarafından üç (3) yılda bir seçilen üç asıl üyeden oluşur.

Madde 37: Etik Kurulu, seçimi takip eden üç gün içinde toplanarak bir başkan seçer.

Etik Kurulunun Görev ve Yetkileri

Madde 38: Etik Kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:

a) Psikanalitik uygulamaya ilişkin etik ilkeleri ve Etik Kurulunun işleyiş biçimini belirleyen Etik İlkeler Yönetmeliğini hazırlamak ve yönetmeliği Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yönetim Kuruluna iletmek.

b) Gerek görüldüğünde ya da talep olduğunda Etik İlkeler Yönetmeliğinde değişiklik ya da eklemeler yapmak ve değişiklikleri Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yönetim Kuruluna iletmek.

c) Uluslararası Psikanaliz Birliğince kabul edilen etik kurallara ve Genel Kurulca onaylanmış Etik İlkeler Yönetmeliğine uygun olarak dernek üyelerinin psikanalitik uygulamalarının ve derneğin işleyişinin bu ilkeler çerçevesinde yürütülmesini gözetmek.

d) Etik Kurul kendisine doğrudan ya da Yönetim Kurulu tarafından iletilen, üyelerle ilgili etik ihlallere ilişkin şikâyetleri incelemek ve değerlendirmek. Sonucu Yönetim Kuruluna bildirmek.

e) Çalışma biçim ve işleyişini Genel Kurulca onaylanmış Etik İlkeler Yönetmeliğinde belirtildiği şekilde yürütmek.

Etik İlkeler Yönetmeliği

Madde 39: Dernek üyelerinin psikanalitik uygulamalarında etik standartları belirlemek üzere Uluslararası Psikanaliz Birliği Etik Yönergesine uygun olarak hazırlanmış bir yönetmeliktir. Yönetmelik, Etik Kurulu tarafından hazırlanır ve gerekli görüldüğünde değişiklik ve eklemeler yapılarak Yönetim Kuruluna iletilir. Yönetmeliğin ve yapılabilecek her tür ek ve değişikliğin Genel Kurulun onayına sunulması zorunludur. Yönetmelik ve yapılabilecek her tür değişiklik ve ekleme Genel Kurulun onayına Yönetim Kurulu tarafından sunulur. Genel Kurulda yönetmeliğin kabulü ve yönetmelikte değişiklik yapılabilmesi için Genel Kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3 çoğunluğu aranır. Yönetmelik değişikliği için gerekli olan karar çoğunluğu, toplantıya katılan ve oy kullanma kakı bulunan üyelerin oylarının 2/3'üdür. Genel Kurulda yönetmelik değişikliği oylaması açık olarak yapılır.

Yayın Organı

Madde 40: Dernek, Yönetim Kurulunun kararı ile dergi, kitap, broşür gibi yayınlar yapabilir.

Bu tür yayınlar yapıldığı takdirde yayınların sahibi dernek tüzel kişiliği adına dernek başkanıdır. Yayınların Yazı İşleri ya da Yayın Kurulları, Yönetim Kurulunca saptanır.

Bilimsel Etkinlik Grupları

Madde 41: Yönetim Kurulunun sorumluluğu altında çalışmak üzere, derneğin amaçlarının gerçekleştirilmesi için “Bilimsel Etkinlik Grupları” kurulabilir. Bu gruplar kongre, seminer, sempozyum düzenlenmesi, yayın etkinliklerinde bulunulması gibi görevler görürler. Aksi belirtilmediği takdirde grupların görevlendirilme süreleri iki yıl ile sınırlıdır. Bu gruplar, Yönetim Kurulunca görevlendirilen 3-5 üyeden oluşurlar, Yönetim Kuruluna karşı sorumludurlar, üçüncü kişilere karşı yetki ve sorumlulukları yoktur.

Şube ve Federatif İlişkiler

Madde 42: Derneğin şubesi yoktur. Yurt içindeki benzeri kuruluşlarla federasyon kurulması Genel Kurul kararına bağlıdır. Faaliyet alanını ilgilendiren yurt dışındaki bilimsel kuruluşlarla ilişkilerde Dernekler Kanunundaki hükümlere göre hareket edilir.

Gelir ve Giderler

Madde 43: Derneğin gelirleri şunlardır:

a) Üyelerden aidat olarak alınacak yıllık 200 TL’dir. Her Genel Kurulda bir sonraki dönemin üye aidatı günün şartlarına göre yeniden belirlenir.

b) Derneğe kayıt sırasında alınacak ödenti 200 TL’dir. Her Genel Kurulda bir sonraki dönemin üye kayıt ödentisi günün şartlarına göre yeniden belirlenir.

c) Bağış ve yardımlar,

d) Dernekçe hazırlanan ya da yayın hakkı derneğe bırakılan dergi, kitap, broşür vb satışından elde edilen gelirler,

e)Derneğin amaçlarının gerçekleşmesi için düzenlenecek kongre, seminer, sempozyum, konferans gibi bilimsel toplantılardan ya da çay, yemek, gezi, konser, imza günleri, piyango, festival, temsil, spor yarışmaları gibi sosyal etkinliklerden elde edilen gelirler,

f) Taşınır ve taşınmaz malların işletme gelirleri,

g) Derneğin banka hesabından elde edilecek mevduat faizleri,

h)Dernek amaçlarının gerçekleştirilebilmesi için ihtiyaç duyduğu gelirleri temin etmek amacıyla kurulabilecek iktisadi, ticari, sanayi, ruh sağlığı hizmeti veren ve klinik gibi işletmelerden elde edilecek gelirler.

Madde 44: Derneğin giderleri şunlardır;

a) Yönetim ve büro giderleri

b) Demirbaş eşya giderleri

c) Yayın ve yazışma giderleri

d) Derneğin amacına uygun olarak Yönetim Kurulunca yapılmasına karar verilmiş işlerin giderleri

Madde 45: Derneğin gelirleri alındı belgesi ile toplanır ve giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak derneğin, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için “Gider Makbuzu” veya “Banka Dekontu” gibi belgeler harcama belgesi olarak kullanılır. Bu evraklar özel kanunlarında ayrı bir süre belirtilmemişse beş yıl saklanır.

Madde 46: Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak “Alındı Belgeleri” (Dernekler Yönetmeliği EK- 17’de gösterilen biçim ve ebatta) Yönetim Kurulu kararıyla, matbaaya bastırılır. Alındı Belgelerinin bastırılması ve kontrolü, matbaadan teslim alınması, deftere kaydedilmesi, eski ve yeni saymanlar arasında devir teslimi ve Alındı Belgesi ile dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler tarafından bu Alındı Belgelerinin kullanımına ve toplanılan gelirlerin teslimine ilişkin hususlarda Dernekler Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre hareket edilir.

Madde 47: Yönetim Kurulu asıl üyeleri hariç, dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, Yönetim Kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği, imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği Ek-19’da yer alan) “Yetki Belgesi” dernek tarafından iki nüsha olarak düzenlenerek, dernek Yönetim Kurulu başkanınca onaylanır. Yönetim Kurulu asıl üyeleri Yetki Belgesi olmadan gelir tahsil edebilir. Yetki Belgelerinin süresi Yönetim Kurulu tarafından en çok bir yıl olarak belirlenir. Süresi biten Yetki Belgeleri birinci fıkraya göre yenilenir. Yetki Belgesinin süresinin bitmesi veya adına Yetki Belgesi düzenlenen kişinin görevinden ayrılması, ölümü, işine veya görevine son verilmesi gibi hallerde, verilmiş olan Yetki Belgelerinin dernek Yönetim Kuruluna bir hafta içinde teslimi zorunludur. Ayrıca, gelir toplama yetkisi Yönetim Kurulu kararı ile her zaman iptal edilebilir.

Madde 48: Derneğin kasasında bulundurulacak para miktarı günün koşullarına ve kullanılacak para miktarına göre Yönetim Kurulunca saptanır.

Defter Tutma Esas ve Usulleri ve Tutulacak Defterler

Madde 49: Dernekte, işletme hesabı esasına göre defter tutulur. Ancak, yıllık brüt gelirin Dernekler Yönetmeliğinin 31. Maddesinde belirtilen haddi aşması durumunda takip eden hesap döneminden başlayarak bilanço esasına göre defter tutulur.Bilanço esasına geçilmesi durumunda, üst üste iki hesap döneminde yukarıda belirtilen haddin altına düşülürse, takip eden yıldan itibaren işletme hesabı esasına dönülebilir.

Yukarıda belirtilen hadde bağlı kalmaksızın Yönetim Kurulu kararı ile bilanço esasına göre defter tutulabilir.

İşletme hesabı esasına göre dernek tarafından aşağıda sayılan defterler tutulur. Bu defterlerin noter ya da İl Dernekler Müdürlüğü tarafından tasdik edilmiş olmaları gereklidir. Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz:

a) Yönetim Kurulu Karar Defteri

b) Üye Kayıt Defteri

c) Gelen ve Giden Evrak Defteri

d) İşletme Hesabı Defteri

e) Alındı Belgesi Kayıt Defteri

f) Demirbaş Defteri

Bilanço esasına geçilmesi durumunda tutulacak defterler ve uyulacak esaslar şöyledir: a, b ve c bentlerinde belirtilen ilk üç defter ile e ve f bentlerinde belirtilen defterler bilanço esasına geçildiğinde de tutulur. Bunlara ek olarak Yevmiye Defteri ve Büyük Defter tutulmalıdır. Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli Vergi Usul Kanunu ile bu Kanunun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.

Bilanço esasına göre tutulan defterlerin de (Büyük Defter hariç), noter ya da İl Dernekler Müdürlüğü tarafından tasdik edilmiş olmaları gereklidir. Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre tutulan Yevmiye Defteri’nin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.

Gelir Tablosu ve Bilanço Düzenlenmesi

İşletme hesabı esasına göre kayıt tutulması durumunda yıl sonlarında (31 Aralık) (Dernekler Yönetmeliği EK-16’da belirtilen) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlenir. Bilanço esasına göre defter tutulması durumunda ise, yılsonlarında (31 Aralık), Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas alarak bilanço ve gelir tablosu düzenlenir.

Bildirim Yükümlülüğü

Madde 50: Mülki amirliğe yapılacak bildirimler;

Genel Kurul Sonuç Bildirimi

Olağan veya olağanüstü Genel Kurul toplantılarını izleyen otuz gün içinde, Yönetim ve Denetleme Kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren (Dernekler Yönetmeliği Ek-3’te yer alan) Genel Kurul Sonuç Bildirimi mülki idare amirliğine verilir. Genel Kurul toplantısında tüzük değişikliği yapılması halinde; Genel Kurul toplantı tutanağı, tüzüğün değişen maddelerinin eski ve yeni şekli, her sayfası Yönetim Kurulu üyelerinin salt çoğunluğunca imzalanmış dernek tüzüğünün son şekli, bu fıkrada belirtilen süre içinde ve bir yazı ekinde mülki idare amirliğine verilir

Taşınmazların Bildirilmesi

Derneğin edindiği taşınmazlar tapuya tescilinden itibaren otuz gün içinde (Dernekler Yönetmeliği EK-26’da sunulan) “Taşınmaz Mal Bildirimi”ni doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirilir.

Yurtdışından Yardım Alma Bildirimi

Dernek tarafından, yurtdışından yardım alınacak olması durumunda yardım alınmadan önce (Dernekler Yönetmeliği EK-4’te belirtilen) “Yurtdışından Yardım Alma Bildirimi” doldurulup mülki idare amirliğine bildirimde bulunulur.Nakdi yardımların bankalar aracılığıyla alınması ve kullanılmadan önce bildirim şartının yerine getirilmesi zorunludur.

Değişikliklerin Bildirilmesi

Derneğin yerleşim yerinde meydana gelen değişiklik (Dernekler Yönetmeliği EK-24’te belirtilen) “Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimi”; Genel Kurul toplantısı dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikler (Dernekler Yönetmeliği EK-25’te belirtilen) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimi” doldurulmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirilir.Dernek tüzüğünde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı Genel Kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, Genel Kurul Sonuç Bildirimi ekinde mülki idare amirliğine bildirilir

İç Denetim

Madde 51: Derneğin iç denetimi, kural olarak Denetleme Kurulu tarafından yapılır. Bununla beraber aidat borçlarını tamamen ödemiş bulunmak kaydıyla her üyenin dernek işlemleri hakkında görüşlerini, önerilerini veya şikâyetlerini yazılı olarak Yönetim Kuruluna bildirmeye hakkı vardır. Başvuru üzerine Yönetim Kurulu gerekli incelemeyi yaparak sonucunu yazılı olarak ilgili üyeye bildirir.

Dernekte Genel Kurul, Yönetim Kurulu veya Denetleme Kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir. Genel Kurul, Yönetim Kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Denetleme Kurulu tarafından en geç yılda bir defa derneğin denetimi gerçekleştirilir. Genel Kurul veya Yönetim Kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir.Derneğin Borçlanma Usulleri

Madde 52: Dernek amacını gerçekleştirmek ve faaliyetlerini yürütebilmek için ihtiyaç duyulması halinde Yönetim Kurulu kararı ile borçlanma yapabilir. Bu borçlanma kredili mal ve hizmet alımı konularında olabileceği gibi nakit olarak da yapılabilir. Ancak bu borçlanma, derneğin gelir kaynakları ile karşılanamayacak miktarlarda ve derneği ödeme güçlüğüne düşürecek nitelikte yapılamaz. 

Tüzük Değişikliği

Madde 53: Dernek tüzüğünde değişiklik Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Genel Kurulca yapılabilir. Tüzük değişikliğinin görüşülebilmesi için önceden üyelere gönderilen davetiyelerde belirtilen gündemde konunun bulunması gerekir. Tüzük değişikliği teklifi, tüzüğün 25. maddesinin ikinci cümlesine göre gündeme dâhil edilemez. Genel Kurulda tüzük değişikliği yapılabilmesi için Genel Kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3 çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulu asıl üye tam sayısının iki (2) katı kadar üyeden az olamaz.

Tüzük değişikliği için gerekli olan karar çoğunluğu, toplantıya katılan ve oy kullanma hakkı bulunan üyelerin oylarının 2/3’ü’dür. Genel Kurulda tüzük değişikliği oylaması açık olarak yapılır.

Derneğin Feshi

Madde 54: Genel Kurul derneğin feshine karar verebilir. Genel Kurulda fesih konusunun görüşülebilmesi için Genel Kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3 çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim tam sayısının iki katından az olamaz.

Fesih kararının alınabilmesi için gerekli olan karar çoğunluğu, toplantıya katılan ve oy kullanma hakkı bulunan üyelerin oylarının 2/3’ü’dür. Genel Kurulda fesih kararı oylaması açık olarak yapılır. Derneğin feshine karar verilmesi halinde derneğin parası ve mal varlığı Genel Kurulun günün şartlarına göre belirleyeceği bir kamu kuruluşuna devredilir.

Madde 55: Genel Kurulca fesih kararı verildiğinde, derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi son Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan Tasfiye Kurulunca yapılır. Bu işlemlere, feshe ilişkin Genel Kurul kararının alındığı veya kendiliğinden sona erme halinin kesinleştiği tarihten itibaren başlanır. Tasfiye süresi içinde bütün işlemlerde dernek adında “Tasfiye Halinde İstanbul Psikanaliz Çalışmaları Derneği” ibaresi kullanılır.

Tasfiye Kurulu, mevzuata uygun olarak derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi işlemlerini baştan sonuna kadar tamamlamakla görevli ve yetkilidir. Bu kurul, önce derneğin hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemleri sırasında derneğin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan tüm para, mal ve hakları, Genel Kurulda belirlenen yere devredilir. Genel Kurulda, devredilecek yer belirlenmemişse derneğin bulunduğu ildeki amacına en yakın ve fesih edildiği tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Tasfiyeye ilişkin tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay içinde tamamlanır.

Derneğin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip Tasfiye Kurulu tarafından durumun yedi gün içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur.Derneğin defter ve belgelerini Tasfiye Kurulu sıfatıyla son Yönetim Kurulu üyeleri saklamakla görevlidir. Bu görev, bir Yönetim Kurulu üyesine de verilebilir. Bu defter ve belgelerin saklanma süresi beş yıldır.

Hüküm Eksikliği

Madde 56: Bu tüzükte açıklık olmayan hususlarda 5253 sayılı Dernekler kanunu, Türk Medeni Kanunu ve bu konulara atfen çıkarılmış Dernekler Yönetmeliği ve ilgili diğer mevzuatın dernekler hakkındaki hükümleri uygulanır.

Madde 57: Bu tüzük elli yedi maddeden ibarettir.

 Geçici Yönetim Kurulu görev alanları; 

  1. Hazal ÇELİK (Geçici Yönetim Kurulu Başkanı) 
  2. Müge ARSLAN ÇELİK (Geçici Yönetim Kurulu Genel Sekreteri)
  3. Dinç Orkun YONTAR (Geçici Yönetim Kurulu Saymanı)
  4. İrem İLHAN YÜKRÜK (Üye)                                                                                                                   
  5. Ahmet COŞKUN (Üye)